İş Telefonunun İşçiye Aydınlatma Yapılmadan Denetlenmesi Hakkında Özel Hayata Saygı Hakkı ile Haberleşme Hürriyetinin İhlaline İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı

Anayasa Mahkemesi

İşyeri tarafından işçiye verilen telefonun incelenmesi sırasında fark edilen yazışmalara dayalı olarak işçinin iş akdinin feshedilmesinin özel hayata saygı hakkını ihlal ettiğine ilişkin 21.09.2022 tarihli ve 2019/25604 başvuru numaralı Anayasa Mahkemesi kararı 15 Kasım 2022 tarihli ve 32014 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Özel bir şirkette çalışan başvurucunun iş sözleşmesi, daha önceden aynı iş yerinde çalışan başka bir işçinin telefonunun işten çıkması sonrasında incelenmesi ile elde edilen mesaj içerikleri gerekçe gösterilerek 31.10.2017 tarihinde feshedilmiştir.  Daha sonrasında başvurucu tarafından söz konusu yazışmaların kişisel veri niteliğini haiz olduğu ve bu sebeple feshin haksız olduğu gerekçesiyle  ilk derece mahkemesinde açılan dava İş Mahkemesi tarafından,  telefonun işveren tarafından verilmesi nedeniyle işverenin telefonu incelemesi neticesinde elde ettiği mesajların feshe dayanak olabileceği gerekçesiyle  reddedilmiştir. Daha sonrasında başvurucu tarafından yapılan kanun yolu başvurusu Bölge Adliye Mahkemesi tarafından söz konusu telefonun, işçinin özel hayatında kullanmasının yasaklanması sebebiyle mesaj içeriklerinin, incelenmesi akabinde feshe dayanak yapılmasının özel hayatın gizliliğinin ihlaline sebep olmayacağı gerekçesiyle reddedilmiştir.

Anayasa Mahkemesi öncelikle somut olayın işverenin yönetim yetkisi ile işçinin temel hak ve özgürlükleri arasında bir çatışmadan meydana geldiği tespitini yapmıştır. Mahkeme işverenin, işlerin etkili yürütülmesi, verimliliğin ölçülmesi gibi haklı ve meşru nedenlerin varlığı halinde kural olarak işçiye sunduğu iletişim araçlarını denetleyebileceğini ve kullanımlarını sınırlandırabileceğini belirtmiştir.   Mahkeme işverenin yönetim yetkisinin işyerinde işlerin yürütülmesi, işyerindeki düzen ve güvenliğin sağlanması ile sınırlı olduğunu belirtmiştir. 

Anayasa Mahkemesi, yapılan başvuruyu daha önce de benzer bir olay üzerine vermiş olduğu bir kararda olduğu gibi aşağıda ifade edilen 6 güvencenin sağlanıp sağlanmaması bağlamında incelemiştir.

  • İşverenin bu denetlemeyi yapabilmek için haklı olduğunu gösterir bir meşru gerekçesinin olması gerekir.
  • Demokratik toplumun bir gereği olarak kişisel verilerin incelenmesi şeffaf bir süreç gerektirir ve ayrıca işçiler bilgilendirilmelidir.
  • İşveren tarafından yapılan müdahale ulaşılmak istenen sonuç bakımından elverişli olmalıdır.
  • Daha hafif bir müdahale ile aynı sonuca ulaşılamayacak olmalıdır.
  • İletişimin denetlenmesi ile elde edilecek veriler ulaşılmak istenen amaçla sınırlı olmalıdır.
  • Yapılan incelemenin çalışan üzerindeki etkisi ile işverenin bu müdahaleden dağlayacağı menfaat orantılı olmalıdır.

Yukarıda sayılı ilkeleri somut uyuşmazlığa uygulayan Anayasa Mahkemesi işçilere verilen iletişim araçlarının kullanımına ilişkin sınırları, işverenin denetleme yetkisini içerir bir aydınlatma yapılmadığı, yapılan incelemenin inceleme amacı ile sınırlı olmadığı tespitlerini yapmıştır. Mahkeme işçilerin cep telefonunun incelenmesinin özel hayatın korunması hususundaki makul beklentisine de aykırı olduğunu belirtmiştir.

Sonuç olarak, Anayasa Mahkemesi daha önceki başvurularda olduğu gibi başvurucunun özel hayatına ilişkin olarak yapmış olduğu yazışmaların denetlenmesi ve bu yazışmaların feshe gerekçe gösterilmesini özel hayata saygı hakkı ile haberleşme hürriyetine aykırı bulmuş ve ihlal kararı vermiştir.

Söz konusu Anayasa Mahkemesi kararına buradan ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,

Zümbül Hukuk ve Danışmanlık

info@zumbul.av.tr