Duyurular

Araç Satışına Rağmen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının Devam Edeceğine Dair 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu Hükümleri Anayasa Mahkemesi Tarafından İptal Edilmiştir
Anayasa’nın 13. ve 48. maddelerine aykırı bulunması sebebiyle 13/10/1983 tarihli ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (“Kanun”) 94. maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarının iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (“AYM”) norm denetimi kararı (“Karar”) 5 Mart 2024 tarihli ve 32480 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
23/1/2024 tarihli ve 2023/130 E., 2024/17 K. sayılı Karar’a göre;
- İlk derece mahkemesi tarafından Kanun’un 94. maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarının Anayasa’nın 35. ve 172. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek itiraz yoluna başvurulmuştur.
- İlk derece mahkemesinde görülen dava, ödenen tazminatın rücuen tahsili talebiyle başlatılan icra takibine konu itirazın iptaline ilişkindir.
- İtiraz konusu 94. madde şu şekildedir:
“Sigorta sözleşmesinin verilmesi ve işletenin değişmesi halinde yapılacak işlemler
Madde 94 – (Birinci fıkra mülga: 25/6/1988 – KHK – 330/5 md.; Aynen kabul; 31/10/1990 – 3672/4 md.)
(Değişik : 25/6/1988 – KHK – 330/5 md.; Aynen kabul:31/10/1990 – 3672/4 md.) Sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorundadır.
Sigortacı sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde feshedebilir.
Sigorta fesih tarihinden onbeş gün sonrasına kadar geçerlidir.
(Beşinci fıkra mülga: 25/6/1988 – KHK -330/5 md.; Aynen kabul: 31/10/1990 – 3672/4 md.)
(Değişik: 21/5/1997-4262/4 md.) Bu madde hükmüne uymayanlar 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”
- AYM tarafından;
- Kanun’un 94. maddesinin ikinci fıkrasında sigortalı aracı işletenlerin değişmesi durumunda devreden kişinin on beş gün içinde sigortacıya bildirimde bulunma zorunluluğunun öngörüldüğü,
- Kanun’un üçüncü fıkrası uyarınca sigorta sözleşmesinin sigortalı tarafından yapılan bildirime rağmen sigortacı tarafından feshedilmediği durumda sözleşmenin devam edip etmeyeceği konusunda açık bir düzenleme yer almamakta ise de fesih işlemi yapılmadığı takdirde sözleşmenin aynı şartlar altında hüküm ve sonuç doğurmaya devam edeceği,
- Kuralların Anayasa’nın 48. maddesinde güvence altına alınan sözleşme özgürlüğünü sınırladığı,
- Kurallarla sigortalı aracı işletenlerin değiştiğine ilişkin durumun sigortacıya bildirilmesinin mevcut sigorta sözleşmesine etkisinin herhangi bir tereddüde yer vermeyecek şekilde açık, net ve anlaşılır bir biçimde düzenlendiği gözetildiğinde kuralların belirli ve öngörülebilir olduğu, bu itibarla kanunilik şartını taşıdığı,
- Meydana gelen zararların tazmininde, ilke olarak, motorlu taşıt işletenin hukuki sorumluluğu bulunmakla birlikte sigortacının bu zararları tazmin etmekle sorumlu tutulmuş olması, zarar gören kişinin Anayasa’nın 17. ve 35. maddelerinde düzenlenen haklarının Anayasa’nın 5. maddesiyle bağlantılı olarak korunmasını hedeflediği,
- Kuralların zarar gören üçüncü kişilerin yaşam, maddi ve manevi varlıkları ile mülkiyet haklarından kaynaklanan menfaatlerinin korunması amacına ulaşma bakımından elverişli olduğu,
- Diğer yandan önceki işletenin aracı satmakla araç üzerindeki fiili ve hukuki hakimiyetinin sona erdiği ve önceki işletenin yeni işleten üzerinde herhangi bir denetim ve gözetim sorumluluğu bulunmadığı,
- Sözleşmenin tarafları olan önceki işleten ile sigorta şirketinin belirli bir süre daha hukuki sorumluluklarının devam etmesinin son çare niteliğinde olup olmadığı ve sözleşme özgürlüğüne yönelik daha hafif bir sınırlama aracının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiği,
- Bu bağlamda aracın devri suretiyle araç üzerindeki her türlü kontrol ve denetim yetkisini yitirmiş bulunan sigortalının artık işleten sıfatı da kalmadığı hâlde sözleşmenin sigorta şirketince feshedilmemesi durumunda sözleşme süresince, sözleşmenin feshedilmesi hâlinde dahi fesih tarihinden itibaren on beş gün boyunca yeni işletenin üçüncü kişilere vermiş olduğu zararlardan sorumlu tutulabilmesine imkân tanıyan kuralların gerekli olmadığı
belirtilerek anılan sebeplerle, Kanun’un 94. maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarının Anayasa’nın 13. ve 48. maddelerine aykırı olmaları sebebiyle İPTALİNE karar verilmiştir.
Söz konusu hükümlerin iptali nedeniyle doğacak hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edecek nitelikte görüldüğünden iptal hükümlerinin kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.
AYM’nin ilgili kararının tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
Saygılarımızla,
Zümbül Hukuk ve Danışmanlık