Haftaya Dair Hukuki Gelişmeler

 

  1. Fransa Veri Koruma Otoritesi ("CNIL") Bir Teknoloji Satış Şirketine 525.000 Avro İdari Para Cezası Vermiştir

Avrupa Veri Koruma Kurulu ("EDPB"), 15 Nisan 2024 tarihinde, ürünlerini (dizüstü bilgisayarlar, cep telefonları) tanıtmak için veri aracılarından (data broker) ve ürün test web sitelerinden veri satın alarak telefon ve SMS arama kampanyaları yürüten HUBSIDE.STORE hakkında Fransa Veri Koruma Otoritesi tarafından verilen bir kararın özetini yayınlamıştır.

Karara göre, Fransa Veri Koruma Otoritesi tarafından şirketin AB Genel Veri Koruma Tüzüğü ("GDPR") uyarınca birden fazla ihlali tespit edilmiştir:

  • Veri işleme için yasal dayanak oluşturulmaması (GDPR Madde 6): HUBSIDE.STORE, yanıltıcı veri toplama formları kullanarak bireylerin geçerli onay vermesini engellemiştir. Sonuç olarak, telefon görüşmeleri yoluyla veri toplamak için meşru bir yasal dayanaktan yoksun olması sebebiyle GDPR’ın 6. maddesini ihlal etmiştir. Şirket aynı zamanda SMS ile ticari araştırma yapılmasına ilişkin Fransız Posta ve Elektronik İletişim Kanunu'nu (Madde L.34-5) da ihlal etmiştir
  • Aydınlatma yükümlülüğüne uyulmaması (GDPR Madde 14): İncelemeler, telefonla iletişime geçilen bireylerin kişisel verilerinin toplanması ve kullanımı hakkında yeterince bilgilendirilmediğini ortaya koymuştur.

Sonuç olarak, veri ihlalinin ciddiyetine ve kuruluşun verilerin işlenmesindeki sorumluluğuna bağlı olarak, Şirket hakkında, cirosunun %2'sine denk gelen 525.000 avroluk idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir.

Daha fazla bilgiye (İngilizce) buradan ulaşabilirsiniz

Konuyla ilgili Fransa Veri Koruma Otoritesi CNIL'in İngilizce duyurusuna buradan ulaşabilirsiniz.

 

  1. ABD Federal Ticaret Komisyonu (“FTC”) Hassas Verileri Reklam Amaçlı Kullanan Bir Telesağlık Şirketinin 7 Milyon Dolar Ödemesi Gerektiğine Hükmetmiştir

ABD Federal Ticaret Komisyonu (“FTC”, “Komisyon”) tarafından paylaşılan 15 Nisan 2024 tarihli basın açıklamasında; Cerebral, Inc.’in tüketicilerin hassas kişisel sağlık bilgilerini ve diğer hassas verileri reklam amacıyla üçüncü taraflara ifşaladığı ve madde kullanım bozukluğu ile ilgili haksız ve aldatıcı uygulamalarda bulunarak Çevrimiçi Alışveriş Yapanların Güvenini Sağlama Yasasını[1] ihlal ettiği belirtilmiştir.

Basın açıklamasına göre;

  • Cerebral Inc., hizmetlerini negatif seçenekli olarak hizmetlerini iptal etmedikleri sürece otomatik olarak ücretlendirilecekleri şekilde sunmuştur.
  • Şirkete kaydolan ve hizmetlerini kullanan tüketiciler; ev ve e-posta adresleri, doğum tarihleri, tıbbi ve reçete geçmişleri, ödeme hesabı veya ehliyet numaralarının yanı sıra tedavi planları, eczane ve sağlık sigortası planları ve dini veya siyasi inançları veya cinsel yönelimleri gibi diğer kişisel veriler hakkında bilgiler de dahil olmak üzere detaylı kişisel verilerini paylaşmıştır.
  • Komisyon’a ulaşan şikayette özellikle, Cerebral'ın web sitesinde veya uygulamalarında izleme araçları kullanarak veya entegre ederek yaklaşık 3,2 milyon tüketicinin hassas bilgilerini LinkedIn, Snapchat ve TikTok gibi üçüncü taraflara sağladığı iddia edilmiştir.
  • Şikayete göre Cerebral’ın uygulamaları aşağıdaki ihlalleri kapsamaktadır:
  • Dikkatsiz Pazarlama Yöntemleri (Cerebral, 6.000'den fazla hastaya zarf içinde olmayan tanıtım kartpostalları göndermiş ve kartpostalları gören herkes hastaların teşhis ve tedavilerini öğrenmiştir.)
  • Eski Çalışanların Hastaların Kullanıcı Verilerine Erişimine İzin Verme
  • Güvensiz Erişim Yöntemlerinin Kullanılması (Şirket, hasta portalına erişim için tek oturum açma yöntemi kullanmış ve sonucunda kullanıcıların aynı anda oturum açması sonucu hasta bilgileri diğer hastalara ifşa olmuştur.)
  • Yeterli Politika ve Eğitimin Uygulanmaması

İlgili ihlaller sonucunda Şirket’e 7 milyon Dolar idari para cezası uygulanmasına karar verilmiş olup Şirket hakkında kullanıcılarının verilerinin korunması kapsamında pek çok kısıtlama da getirilmiştir.

Komisyon’un ilgili duyurusuna buradan ulaşabilirsiniz.

Cerebral, Inc. hakkında verilen kararın (İngilizce) tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

 

  1. Reklam Kurulu Tarafından 2024 Yılının İlk 3,5 Ayında Aldatıcı Reklamlar ve Haksız Ticari Uygulamalar Kapsamında Yaklaşık 94 Milyon TL Tutarında İdari Para Cezası Uygulanmıştır

Ticaret Bakanlığı (“Bakanlık”) tarafından paylaşılan 20 Nisan 2024 tarihli duyuruya göre, Reklam Kurulu’nun (“Kurul”) 16 Nisan 2024 tarihli toplantısında gündem konusunu tüketicileri yanıltan indirimli satış reklamları oluşturmuştur.

Duyuruya göre;

  • Son toplantıda başta indirimli satış reklamları olmak üzere tüketicileri aldatan, yanıltan, tecrübe ve bilgilerini istismar eden 139 dosya mevzuata aykırı bulunmuş ve 51 adet indirimli satış dosyası hakkında durdurma cezası verilmiştir.
  • Kurul, 2024 yılının ilk 3,5 ayında toplam 639 adet dosya incelemiş olup aykırı bulunan 554 adet dosya hakkında toplamda 94 milyon 139 bin 110 lira tutarında idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir.
  • Kurul tarafından ayrıca çevrimiçi alışveriş imkanının artmasıyla birlikte indirim kampanyalarının sıklaştığı ve tüketici mağduriyetlerinin arttığı belirtilerek gerçekte olduğundan daha fazla indirim yapılıyormuş algısı oluşturan indirimli satış reklamları hakkında toplam 11 milyon 457 bin 805 lira idari para cezasına karar verilmiştir.

Bakanlığın konuya ilişkin resmi sosyal medya hesabında yayınlanan duyurusuna buradan ulaşabilirsiniz.

 

  1. Gelir İdaresi Başkanlığınca 2024 Yılı Birinci Geçici Vergi Döneminde Uygulanacak Yeniden Değerleme Oranı Yayınlanmıştır

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (“GİB” veya “Başkanlık”) 18 Nisan 2024 tarihli duyurusuna göre 29.03.2024 tarih ve 65 sayılı Kurumlar Vergisi Sirküleri ile; 2024 yılı birinci geçici vergi döneminde uygulanacak yeniden değerleme oranı %7,55 olarak tespit edilmiştir.

Söz konusu Sirkülere buradan ulaşabilirsiniz.

Başkanlık’ın açıklayıcı bilgi notuna buradan ulaşabilirsiniz.

Başkanlık’ın konuya ilişkin duyurusuna buradan ulaşabilirsiniz.

 

  1. Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Yapılacak Değişikliklere İlişkin Taslak Kamuoyu Görüşüne Açılmıştır

Hazine ve Maliye Bakanlığı (“Bakanlık”) Gelir İdaresi Başkanlığı (“GİB”, “Başkanlık”) tarafından yiyecek ve içecek hizmeti sunan yerlerde KDV oran uygulamasına dair Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 51) Taslağı (“Taslak”) hazırlanmıştır.

Taslak’a göre;

  • 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (“Tebliğ”) (III/B-2.4.1) bölümü kapsamındaki kahvehane, kır kahvesi, çay bahçesi, çay ocağı, kıraathane, kafeterya, pastane, ayakta yemek yenilen yerler, yemeği pakette satan veya diğer şekillerde yemek hizmeti sunan yerler (hazır yemek şirketleri dâhil), lokanta, içkili lokanta, kebapçı ve benzeri yerlerde verilen hizmetlerde uygulanan KDV oranı %8’den %10’a,
  • Hizmetin alkollü içeceklere ilişkin kısmına ilişkin KDV oranı %18’den %20’ye

çıkartılacaktır.

  • İlgili KDV oranları, hizmetin dışarıda tüketilmek üzere müşterilere satışında da geçerli olacaktır.
  • Taslak’ta KDV oranların uygulanmasına yönelik şu örneğe yer verilmiştir:

“(K) Kahvecisi, kendi hazırladığı kahvelerin yanında (T) işletmesinden temin ettiği keklerin de satışını yapmaktadır. Self-servis olarak hizmet veren işletmeye gelen müşteri sipariş ettiği kahvenin yanında ıslak kek satın almış ve işletmeye ait alanda oturmak yerine siparişlerinin paketlenmesini istemiştir. Ayrıca 100 gr Türk kahvesi çektirmiştir. Kafeterya ruhsatına sahip olan (K)’nın yaptığı bu satışların tamamında %10 oranında KDV hesaplanacaktır.”

  • Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gelal gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı durumdadır.
  • Yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgâh gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanlar içinde satışlar aynı oranlara dahildir. Örneğin;

“Sahilde faaliyet gösteren (B) Büfe İşletmesi, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığı halde büfesinin önüne yerleştirdiği masa ve taburelerde oturan müşterileri ile sahilde bulunan şezlonglarda denize girenlere tost, çay ve meşrubat satışı yapmaktadır. (B) Büfe İşletmesi, fiilen yiyecek ve içecek hizmetleri sunduğundan büfede hazırladığı tost ve çayın yanında dışarıdan hazır temin ettiği gıda maddelerinin satışında %10 oranında KDV hesaplayacaktır.”

  • Başkanlığın duyurusunda mevcut durumda herhangi bir KDV artışının yapılmadığı belirtilirken ilgililerin taslakla ilgili önerilerini  osman.dogan@gelirler.gov.tr e-posta adresine iletmesi istenmiştir.

GİB’in konuyla ilgili 16 Nisan 2024 tarihli duyurusuna buradan ulaşabilirsiniz.

Taslak metninin tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

 

  1. İlk Arabuluculuk Oturumuna Mazeretsiz Katılmayan Tarafın Haklı Çıksa Bile Yargılama Giderinin Tamamından Sorumlu Olacağına ve Vekalet Ücretinden Yoksun Bırakılmasına Dair Kanun Hükümlerinin İptaline İlişkin AYM Kararı

Anayasa Mahkemesi’nin (“AYM”) 2023/160 E., 2024/77 K. sayılı ve 14/3/2024 tarihli norm denetimi kararına (“Karar”) göre 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun (“Kanun”);

“Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda...bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur.”,

Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez.”

hükümleri kamu yararı ile mülkiyet ve mahkemeye erişim hakkı arasındaki adil dengeyi bozması sebebiyle Anayasanın 13.,35. ve 36. maddelerine aykırı bulunmuştur.

AYM’nin kararında özetle şu değerlendirmelerde bulunulmuştur:

  • Arabuluculuk toplantısında anlaşamama tutanağı düzenlenmesinin ardından Çorum Tüketici Mahkemesi’nde (“Yerel Mahkeme”) açılan itirazın iptali davasında itiraz konusu kuralların Anayasa’ya aykırı olması sebebiyle Yerel Mahkeme’nin iptal talebinde bulunduğu,
  • İtiraz konusu Kanun’un 18/A maddesinin dava şartı olarak kabul edildiği uyuşmazlıklar bakımından uygulandığı,
  • Arabuluculuk ilk toplantısına katılmayan tarafın sorumlu tutulduğu yargılama giderleri ve bu taraf lehine hükmedilmeyecek olan vekalet ücretinin Anayasa’nın 35. maddesi kapsamında mülk teşkil ettiği,
  • Kanun’da yer alan geçerli bir mazeret kavramıyla ilgili tarafın arabuluculuk toplantısında bulunmasına engel oluşturan yargılama makamları tarafından her davaya özgü somut koşullara göre belirlenecek mücbir sebep veya beklenmedik durumların kastedildiği,
  • Haklılık durumu gözetilerek uygulanabilecek istisnalar ya da belli bir üst sınır öngörülmeden, özellikle yargılamada tamamen haklı çıkan, diğer bir ifadeyle aslında bütünüyle haksız bir sürece maruz kaldığı yargılamanın sonunda anlaşılan tarafın özel durumu da gözetilmeden sorumlu tutulmasının orantısız bir sınırlamaya neden olduğu

belirtilmiş ve Anayasa’nın 13., 35. ve 36. maddelerine aykırılık sebebiyle İPTAL EDİLMİŞTİR.

İptal kararları, Resmi Gazete’de yayımlandıkları gün olan 18 Nisan 2024 tarihinden dokuz (9) ay sonra yürürlüğe girecektir.

18 Nisan 2024 tarihli ve 32521 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Karar’ın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

 

  1. Boşanma Davasının Reddinden Sonra Üç Yıl Süreyle Ortak Hayatın Yeniden Kurulamaması (Fiili Ayrılık) Nedeniyle Boşanmaya Karar Verilmesine İlişkin Kanun Hükmü AYM Tarafından İptal Edilmiştir

Anayasa Mahkemesi’nin (“AYM”) 2023/116 E., 2024/56 K. sayılı ve 22/2/2024 tarihli kararı (“Karar”) ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (“TMK”):

“Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.”

hükmü üç yıllık sürenin orantılılık alt ilkesi yönünden ölçülülük ilkesini ihlal etmesi sebebiyle iptal edilmiştir.

Kararda, AYM tarafından;

  • Yerel mahkemenin, hükümde yer alan üç yıllık sürenin adil olmadığı, eşlerin uzun sürelerin sonunda boşanabildiği, öngörülen sürenin ilgililerin evlilik dışı ilişki yaşamasına neden olduğu, devletin aileyi koruma yükümlülüğünün ihlal edildiği sebepleriyle itiraz yoluna başvurduğu,
  • İtiraz konusu kuralın özel hayata ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sınırlama getirdiği,
  • Getirilen kuralla aile kurumunun ayakta tutulmasının hedeflendiği, bu sebeple özel hayata ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına getirilen sınırlamanın devletin aileyi koruma ödevi bağlamında meşru bir amaca dayandığı,
  • Bununla birlikte orantılılık ilkesi gereğince kuralın boşanma kararını güçleştirmemesi ve ortak hayata dönmek istemeyen ilgilileri makul olmayan süreler boyunca aile hayatına devam ettirmeye zorlamaması gerektiği,
  • Kuralın bu suretle ortak hayatı yeniden kuramayan ilgililere katlanamayacakları bir külfet yüklediği,
  • Sonuç olarak özel hayata ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkı ile aile kurumunu koruma amacı arasında makul bir denge sağlamadığı ve Anayasanın 13. ve 20. maddelerine aykırı olduğu

belirtilerek açıklanan nedenlerle söz konusu düzenleme, Resmi Gazete’de yayımlandığı tarih olan 19 Nisan 2024 tarihinden dokuz ay sonra yürürlüğe girmek üzere iptal edilmiştir.

Karara karşı başkan ve bazı üyeler karşı oy kullanmış olup karşı oy gerekçelerine ve kararın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

 

  1. Yurt Dışından Temin Edilen İlaçlara İlişkin Kılavuzda Değişiklikler Yapılmıştır

Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (“Kurum”, “TİTCK”) tarafından ülkemizde ruhsatlandırılmamış ve/veya ruhsatlandırıldığı hâlde çeşitli sebeplerle piyasada bulunmayan beşeri tıbbi ürünlerin reçete bazında veya acil durumlarda toplu temini için hazırlanan Yurt Dışından İlaç Temini Kılavuzu (“Kılavuz”) güncellenmiştir.

Kılavuz, 03/02/2023 tarihli ve 32093 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yurt Dışından İlaç Temini Yönetmeliği (“Yönetmelik”) uyarınca güncellenmiştir.

Kılavuz’un yürürlük tarihi 17 Nisan 2024 olarak belirlenmiştir.

TİTCK’nin konuya ilişkin 22 Nisan 2024 tarihli duyurusuna buradan ulaşabilirsiniz.

Kılavuz’un tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

 

  1. Elektronik Haberleşme Cihazlarının Elektromanyetik Alan Maruziyet Limit Değerleri ve Sertifika Süreçleri Hakkında Yönetmelik Taslağı Kamuoyu Görüşüne Sunulmuştur

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (“Kurum”, “BTK”) tarafından elektromanyetik alan şiddeti limit değerlerinin belirlenmesi ve elektronik haberleşme cihazlarının Güvenlik Sertifikasının düzenlenmesine ilişkin Elektronik Haberleşme Cihazlarının Elektromanyetik Alan Maruziyet Limit Değerleri ve Sertifika Süreçleri Hakkında Yönetmelik (“Yönetmelik”) Taslağı (“Taslak”) 15 Nisan 2024 tarihinde paylaşılmıştır.

  • Yönetmeliğin amacı;

a) 10 kHz-94 GHz frekans aralığında çalışan sabit elektronik haberleşme cihazlarının maruziyet limit değerlerine göre düzenlenen Güvenlik Sertifikasının müracaatı ve iptaline ilişkin iş süreçleri ile bu Yönetmelik kapsamındaki elektronik haberleşme cihaz ve sistemlerinin ölçüm ve kontrolleri,

b) Uluslararası standartlar ve ülke uygulamaları dikkate alınarak elektromanyetik alan şiddeti limit değerlerinin belirlenmesi,

c) Ölçüm yapacak kurum/kuruluşlar ile ölçüm süreç ve yöntemlerinin belirlenmesine, ç) Ölçüm sonuçlarına göre elektromanyetik alan şiddeti limit değerlerine uygun olmayan sabit elektronik haberleşme cihazlarının limit değerlere uygun hale getirilmesi,

d) Bu Yönetmeliğe tabi işleticiler, işletmeciler ve Ölçüm Yetki Belgeli kuruluşlara uygulanacak cezalar

olarak belirlenmiştir.

  • Hücresel sistemler çıkış gücüne bakılmaksızın Yönetmelik kapsamına alınmıştır.
  • Çıkış gücü 5 Watt ve altında olan sabit elektronik haberleşme cihazları bu Yönetmelik kapsamı dışındadır.
  • Yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle 21/04/2011 tarihli ve 27912 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektronik Haberleşme Cihazları Güvenlik Sertifikası Yönetmelik yürürlükten kaldırılacaktır.
  • Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce verilmiş olan Güvenlik Sertifikaları 2 yıl süre ile geçerli olmaya devam edecektir.
  • Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulunun 05.03.2024 tarihli ve 2024/DK-SID/95 sayılı Kararı uyarınca Taslak metni, 15 (onbeş) gün süre ile Kurum’un İnternet sitesinde yayınlanacaktır.

İlgililerin taslağa ilişkin görüşlerini en geç 30.04.2024 tarihine kadar  emas@btk.gov.tr elektronik posta adresine göndermesi gerekmektedir.

BTK’nın ilgili duyurusuna buradan ulaşabilirsiniz.

Yönetmelik Taslağının tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

 


[1] Çevrimiçi Alışveriş Yapanların Güvenini Sağlama Yasasının (İngilizce) tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.