Makaleler
Türkiye'de Teknopark Modeli ve Mevzuat
GİRİŞ
Teknolojik kalkınmaların teşvik edilmesi ülkeler arası rekabetin belirleyici bir etkeni haline gelmiştir. Teknoparkların gelişimi ise teknolojik kalkınmaların desteklenmesi bağlamında oldukça önemli bir model olarak karşımıza çıkmıştır. Silikon Vadisi ile başlayan teknopark serüveni Türkiye’de de gelişimini sürdürmektedir.
Bu yazımızda öncelikle teknopark kavramı açıklanacak olup Türkiye’de teknopark oluşumları ve bu kapsamdaki hukuki düzenlemeler ele alınacak olup teşvikler incelenecektir.
- Teknopark ve Kuluçka Merkezleri Nedir?
Teknoparklar üniversiteler ile sanayi kuruluşlarını bir araya toplayan, araştırma ve geliştirme faaliyetleri yürütülen bir teknoloji ekosistemidir.[1] Bu noktada bilginin üretildiği üniversiteler, bilginin ürüne dönüştüğü sanayi kuruşları ve bu iş birliğini destekleyen devlet arasında üçlü bir etkileşim olduğu görülmektedir.[2]
Teknoparkların temel amacı, üniversite ve araştırma merkezlerindeki akademik bilgi ve araştırma potansiyelinin teknolojik ürünlere dönüştürülerek ticarileştirilmesini, pazarlanmasını sağlamaktır.[3]
Teknolojik kalkınmanın desteklenmesi bağlamında bir diğer önemli araç ise kuluçka merkezleridir (‘incubator’).
Kuluçka merkezleri, girişimcilerin iş fikirlerini hayata geçirmeleri noktasında ihtiyaç duydukları maddi ve manevi desteğin sağlandığı merkezlerdir. Bu mekanizma teknoloji odaklı fikirlerin ticarileşmesi yönünde start up’ların gelişmesi için uygun ortamların yaratılmasını amaçlamaktadır.
Bu bağlamda kuluçka merkezlerinde sağlanan temel imkanlar şunlardır;
- Ofis imkanı, mobilya ve ekipman sağlanması, ihtiyaç duyulan altyapının ve ortak mekanların oluşturulması.
- Sekreterya ve destek hizmetlerinin sunulması, donanım ve yazılımlara erişimin sağlanması.
- Yarışma ve benzeri girişimciliği teşvik edici programların organize edilmesi.
- İlgili eğitim, seminer ve atölyelerin düzenlenmesi.
- Yönetim desteği, kritik iş ve teknik desteklerin verilmesi.
- Teknik ve idari konularda danışmanlık ve mentorluk hizmetlerinin sağlanması.
- Şirketleşme, ticarileşme, uluslararasılaşma ve benzeri alanlarda desteklerin sağlanması.
- Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri ile ilgili finansmana erişim konusunda danışmanlık sunulması ve mevcut programlara yönlendirilmesi ve/veya uygun yapılar ile bir araya gelinmesine destek olunmasıdır.
Teknoparkların ve kuluçka merkezlerinin iç içe çalıştığı görülmektedir. Kuluçka merkezleri daha çok start up’ların gelişimini desteklerken teknoparklar ise büyüyen şirketleri destekleyen ortamlar yaratmaktadır.[4]
- Teknoparklarda Hukuki Altyapı ve Teşvikler
Türkiye’de teknoparkların kurulması ve teknoparklar hakkında genel düzenlemelere 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nda (“Kanun”) ve 12 Mart 2014 tarihli 28939 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.04.2014 tarihinde yürürlüğe giren Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’nde (“Yönetmelik”) yer verilmiştir.
Kanun; üniversiteler, araştırma kurum ve kuruluşları ile üretim sektörlerinin işbirliği sağlanarak, ülke sanayiinin uluslararası rekabet edebilir ve ihracata yönelik bir yapıya kavuşturulması maksadıyla teknolojik bilgi üretmek, üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik geliştirmek, ürün kalitesini veya standardını yükseltmek, verimliliği artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek, teknolojik bilgiyi ticarileştirmek, teknoloji yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu sağlamak, teknoloji yoğun alanlarda yatırım olanakları yaratmak, araştırmacı ve vasıflı kişilere iş imkânı yaratmak, teknoloji transferine yardımcı olmak ve yüksek/ileri teknoloji sağlayacak yabancı sermayenin ülkeye girişini hızlandıracak teknolojik alt yapıyı sağlamak amacıyla hazırlanmıştır.
Teknoparkların kuruluşu, işleyişi, yönetim ve denetimine ilişkin söz konusu mevzuat ile uyum çalışmalarının bir uzman ile birlikte yürütülmesi gerekmektedir.
Yönetmelik’in dördüncü bölümü ile teşvikler düzenlenmiş olup buna göre; bölgeler için gerekli olan arazi ve bina temini ile planlama ve projelendirme, alt yapı ve üst yapının inşası, ayrıca Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerini desteklemeye yönelik yönetici şirketçe yürütülen veya yürütülecek kuluçka programları, teknoloji transfer ofisi hizmetleri ve teknoloji iş birliği programları ile ilgili harcamalar yönetici şirkete aittir.
Yönetici şirkete Kanun kapsamında verilen destekler yardım amacıyla olup karşılıksızdır. Destek talebinde bulunmak ve sürecin ilerletilmesi yönetici şirket ile sağlanmaktadır.
Buna ek olarak 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun (“5746 sayılı Kanun”) kapsamında da teşviklerin bulunduğu görülmektedir.
5746 sayılı Kanun’un 3. maddesine göre; teknoloji merkezi işletmelerinde, Ar-Ge merkezlerinde, kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan veya teknoloji geliştirme projesi anlaşmaları kapsamında uluslararası kurumlardan ya da kamu kurum ve kuruluşlarından Ar-Ge projelerini desteklemek amacıyla fon veya kredi kullanan vakıflar tarafından veya uluslararası fonlarca desteklenen Ar-Ge ve yenilik projelerinde, rekabet öncesi iş birliği projelerinde ve teknogirişim sermaye desteklerinden yararlananlarca gerçekleştirilen Ar-Ge ve yenilik harcamalarının tamamı ile bu Kanun kapsamında yukarıda sayılan kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenen tasarım projelerinde ve tasarım merkezlerinde gerçekleştirilen münhasıran tasarım harcamalarının tamamı, 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesine göre kurum kazancının ve 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesi uyarınca ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılmaktadır.
Buna ek olarak, girişimcilere, gelir vergisi stopajı teşviki, sigorta prim desteği, damga vergisi istisnası ve tekno-girişim sermayesi desteği gibi pek çok teşvik de sağlanmaktadır.
SONUÇ
Gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye’de teknolojik gelişmelerin gerek maddi gerek hukuki anlamda desteklenmesi oldukça önem taşımaktadır. Bu bağlamda girişimciler sahip oldukları hukuki imkanlar hakkında bilgi sahibi olup bilinçli bir şekilde hareket etmeli, girişim sürecinde gerekli olan hukuki altyapı desteğini almalı ve girişimcilerin hukuki farkındalığının oluşması amacıyla eğitimler verilmelidir.
Uygulamada sıkça karşılaşılan bu olaylar neticesinde hukuki koruma ve mevzuata uyum konusunu göz ardı eden girişimcilerin bilgi ve fikirleri adeta sömürülerek girişimciler büyük kazanç kayıplarına uğramaktadır.
Şirket sözleşmelerinin bir uzman gözetiminde hazırlanması, fikirlerin veya buluşların hukuken koruma altına alınması ve girişimin şirkete dönüşmesi aşamasında teşvik ve destekler noktasında doğru adımların atılması girişimciler için büyük önem arz etmektedir.
KAYNAKÇA
4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu <https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.4691.pdf>
12 Mart 2014 tarihli 28939 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.04.2014 tarihinde yürürlüğe giren Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği <https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/03/20140312-2.htm>
5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun
Teknopark İstanbul, “Teknopark Nedir?”,
Yalçıntaş, Murat. “Üniversite - Sanayi - Devlet İşbirliğinin Ülke Ekonomilerine Etkileri: Teknopark İstanbul Örneği”. Finansal Araştırmalar ve Çalışmalar Dergisi 5(10). Ocak 2014. ss. 83-106.
[1] Teknopark İstanbul, “Teknopark Nedir?”,
[2] Murat Yalçıntaş,”Üniversite - Sanayi - Devlet İşbirliğinin Ülke Ekonomilerine Etkileri: Teknopark İstanbul Örneği”, Finansal Araştırmalar ve Çalışmalar Dergisi, 5(10),Ocak 2014, ISSN 1309-1123, s. 87.
[3]a.g.e., s.89.
[4] a.g.e., s. 90.