AYM Tarafından Hukuki El Atma Kapsamında Taşınmaz Malikleri Tarafından Açılacak Davalara İlişkin Kuralın İptaline Karar Verilmiştir

Anayasa Mahkemesi Başkanlığı (“AYM”) tarafından, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun ek 1. maddesinin birinci fıkrasına, 7421 sayılı Kanun ile eklenen üçüncü cümlenin, Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesine ilişkin 16.01.2025 tarihli ve 2024/135 E., 2025/20 K. sayılı Karar (“Karar”), 30.04.2025 tarihli ve 32886 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

Karar'da özetle şu hususlara yer verilmiştir;

  • İptale konu olan kuralın da yer aldığı ek 1. maddesi aşağıdaki gibidir;

"Ek Madde 1- (Ek: 20/8/2016-6745/33 md.)

Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dahilinde bu taşmmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her halde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. (Iptal: Anayasa Mahkemesinin 20/12/2018 tarihli ve E.: 2016/181 Κ.: 2018/111 sayılı Kararı ile) (Ek cümle: 16/11/2022-7421/3 md.) Bu süre içinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar, adli yargıda görülür…”

 

  • Başvuru kararında, imar planlarının idari işlem niteliğinde olduğu ve bu nedenle mülkiyet hakkına dayalı bedele ilişkin davaların idari yargıda görülmesi gerektiği belirtilerek söz konusu kuralın Anayasa’nın 125. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
  • Yapılan incelemede, mülkiyet hakkına yönelik sınırlamaların kanunilik, ölçülülük ve kamu yararı ilkelerine uygun olması gerektiği vurgulanmıştır. İmar planı ile taşınmazların kamu hizmetine ayrılması durumunda mülkiyet hakkının ciddi ölçüde kısıtlandığı ve bu kısıtlamanın uzun süre devam etmesi hâlinde kamulaştırmasız el atma niteliği taşıyan bir müdahalenin ortaya çıktığı belirtilmiştir.
  • Bu tür müdahalelerin ancak Anayasa’nın 46. maddesinde düzenlenen usul ve güvencelere uygun şekilde yürütülecek bir kamulaştırma süreci ile meşru hâle getirilebileceği ifade edilmiştir.
  • İtiraz konusu kuralda, kamulaştırma sürecine ilişkin anayasal güvencelerden sapılarak dava açma yükümlülüğünün taşınmaz malikine yüklendiği ve malik tarafından açılan davalarda, gerçek bedel ödenmeden tapu kaydının idare adına tesciline imkân tanındığı belirtilmiştir. Bu durumun, Anayasa'nın 46. maddesinde güvence altına alınan “peşin ve gerçek karşılıkla kamulaştırma” ilkesine açıkça aykırılık oluşturduğu ifade edilmiştir.
  • Kamulaştırmasız el atma uygulamasına anayasal zeminde hukuki meşruiyet sağlayacak herhangi bir güvenceye yer verilmediği dolayısıyla itiraz konusu düzenlemenin bu tür müdahaleleri olağanlaştırdığı ve idareye anayasal yükümlülüklerden kaçınma imkânı tanıdığı değerlendirilmiştir.
  • Söz konusu kuralın kamulaştırmasız el atmayı hukuka uygun bir araç gibi sunarak idareyi Anayasa'nın 46. maddesi uyarınca öngörülen kamulaştırma yükümlülüğünden muaf tutmaya çalıştığı ve bu yönüyle Anayasa'nın sözüne açıkça aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
  • Bu çerçevede söz konusu kuralın temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması (m. 13), mülkiyet hakkı (m. 35) ve kamulaştırma usulü (m. 46) bakımından Anayasa’ya aykırı olduğu tespit edilmiş ve iptaline karar verilmiştir.
  • İptal hüküm Karar’ın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak dokuz (9) ay sonra yürürlüğe girecektir.

Karar’ın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,

Zümbül Hukuk ve Danışmanlık

info@zumbul.av.tr

 

İnternet sitemizde bulunan her türlü bilgi ve belge Avukatlık Kanunu ve ilgili diğer mevzuat ile Türkiye Barolar Birliği’nin Avukatlık Meslek Kuralları dikkate alınarak Zümbül Hukuk ve Danışmanlık tarafından yalnızca genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, bu yayınlarda kesinlikle reklam ve/veya ticari amaç güdülmemiştir. İnternet sitemizdeki her türlü bilgi ve belge genel geçer nitelikte olup hiçbir suretle bu yayınların eksiksiz, doğru, güncel ve güvenilir olduğu garanti ve taahhüt edilmemektedir. İnternet sitemizde yer verilen yayınlardaki bilgilerle ilgili olarak bir avukata/uzmana danışmadan söz konusu bilgi ve belgelere dayanılarak hareket edilmemelidir. İnternet sitemizdeki yayınlarda yer verilen linkler kamuya açık kaynaklardan elde edilerek yalnızca ziyaretçilerin diğer bilgi ve belgelere ulaşmasını kolaylaştırmak amacıyla bulunmaktadır. Bu linkler hiçbir şekilde link verilen kişi, kurum ve kuruluşları tavsiye ve/veya onay anlamına gelmemektedir. İnternet sitemizdeki yayınlar hiçbir şekilde hukuki danışmanlık sunulması veya internet sitemize herhangi bir suretle ulaşan ziyaretçiler ile avukat-müvekkil ilişkisi oluşturulduğu anlamına gelmemektedir. İnternet sitemizdeki tüm içerikler Zümbül Hukuk ve Danışmanlık mülkiyetindedir ve hiçbir içerik yazılı izin alınmaksızın kopyalanamaz, çoğaltılamaz ve atıf yapılmadan kullanılamaz.