Duyurular

AYM Tarafından Haczi Kalkmış Malların Tasfiyesine İlişkin Usulün Anayasa’ya Aykırı Bulunarak İptaline Karar Verilmiştir
Anayasa Mahkemesi Başkanlığı (“AYM”) tarafından, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na 7445 sayılı Kanun’un 6. maddesiyle eklenen geçici 20. maddede yer alan bazı hükümlerin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesine ilişkin 27.03.2025 tarihli ve 2024/205 E., 2025/88 K. sayılı Karar (“Karar”), 04.06.2025 tarihli ve 32920 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
Karar'da özetle şu hususlara yer verilmiştir:
- Başvuru kararında; muhafaza işleminin dayanağı olan haczin sona ermesine rağmen malların icra dairesi tarafından re’sen tasfiye edilmesini ve bu sürece ilişkin bilgilerin yalnızca UYAP üzerinden ilan edilmesini öngören düzenlemelerin, borçlu ve diğer hak sahiplerinin sürece katılımını engellediği belirtilmiştir. Ayrıca, mülkiyetin haciz ve rehinlerden arındırılarak devredilmesine imkân tanınmasının, ilgililerin mal üzerindeki haklarının haberleri olmaksızın sona ermesine yol açabileceği ifade edilerek söz konusu kuralların Anayasa’nın 5. ve 35. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
- Yapılan incelemede, geçici 20. maddede öngörülen re’sen tasfiye usulünün menfaati etkilenecek kişilerin bilgiye erişimini ve sürece katılımını sağlayacak yeterli bir mekanizma içermediği, malların malik olan borçlunun ve rehin hakkı sahiplerinin bilgisi dışında tasfiye edilerek mülkiyetin devredilmesine ve haklarının ortadan kalkmasına yol açabileceği, bu nedenle söz konusu kuralların mülkiyet hakkının korunmasına ilişkin anayasal güvencelerle bağdaşmadığı tespit edilmiştir. Bu kapsamda geçici 20. maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesi ile ikinci fıkrası Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
- İptal edilen bu hükümler doğrultusunda, madde sistematiğinde bu kurallara bağlı olarak düzenlenmiş olan sekizinci ve dokuzuncu fıkralar ile on birinci fıkranın birinci cümlesi ve aynı fıkrada yer alan “Kabul kararıyla, malın mülkiyeti ilgiliye geçer;” ibaresi ve on ikinci fıkranın birinci cümlesinin de uygulanma imkânı kalmadığı gerekçesiyle, 6216 sayılı Kanun’un 43. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca bu hükümler hakkında da iptal kararı verilmiştir.
- Başvuru kararında ileri sürülen yürürlüğün durdurulması taleplerinin ise gerekli koşullar oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Karar’ın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
Saygılarımızla,
Zümbül Hukuk ve Danışmanlık
İnternet sitemizde bulunan her türlü bilgi ve belge Avukatlık Kanunu ve ilgili diğer mevzuat ile Türkiye Barolar Birliği’nin Avukatlık Meslek Kuralları dikkate alınarak Zümbül Hukuk ve Danışmanlık tarafından yalnızca genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, bu yayınlarda kesinlikle reklam ve/veya ticari amaç güdülmemiştir. İnternet sitemizdeki her türlü bilgi ve belge genel geçer nitelikte olup hiçbir suretle bu yayınların eksiksiz, doğru, güncel ve güvenilir olduğu garanti ve taahhüt edilmemektedir. İnternet sitemizde yer verilen yayınlardaki bilgilerle ilgili olarak bir avukata/uzmana danışmadan söz konusu bilgi ve belgelere dayanılarak hareket edilmemelidir. İnternet sitemizdeki yayınlarda yer verilen linkler kamuya açık kaynaklardan elde edilerek yalnızca ziyaretçilerin diğer bilgi ve belgelere ulaşmasını kolaylaştırmak amacıyla bulunmaktadır. Bu linkler hiçbir şekilde link verilen kişi, kurum ve kuruluşları tavsiye ve/veya onay anlamına gelmemektedir. İnternet sitemizdeki yayınlar hiçbir şekilde hukuki danışmanlık sunulması veya internet sitemize herhangi bir suretle ulaşan ziyaretçiler ile avukat-müvekkil ilişkisi oluşturulduğu anlamına gelmemektedir. İnternet sitemizdeki tüm içerikler Zümbül Hukuk ve Danışmanlık mülkiyetindedir ve hiçbir içerik yazılı izin alınmaksızın kopyalanamaz, çoğaltılamaz ve atıf yapılmadan kullanılamaz