Duyurular
Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın Genel Veri Koruma Tüzüğüne İlişkin Kararı Yayınlanmıştır
Avrupa Birliği Adalet Divanı (“ABAD”)’nın süresiz ve kapsamı geniş veri toplama ve işleme faaliyetlerinin veri minimizasyonu ilkesi açısından değerlendirdiği Maximilian Schrems vs. Meta Platforms Ireland Ltd. isimli C 446/21 sayılı ve 04/10/2024 tarihli kararı (“Karar”) 04/10/2024 tarihinde resmi internet sitesinde yayınlanmıştır.
Karar’a göre;
- Veri koruma aktivisti olan Maximilian Schrems, Meta Platforms Ireland Ltd. (eski adıyla Facebook Ireland Ltd.) aleyhine, kişisel verilerinin yasadışı bir şekilde işlendiği iddiasıyla Genel Veri Koruma Tüzüğü’ne (“GDPR”) aykırılık iddiasıyla dava açmıştır. Davanın merkezinde, Meta Platforms Ireland'ın Facebook kullanıcılarının kişisel verilerini, özellikle hem platform içinde hem de dışında toplanan verilerin birleştirilmesi yoluyla, kişiselleştirilmiş reklam amaçları için kapsamlı bir şekilde işleyip işleyemeyeceği sorusu bulunmaktadır.
- Mahkeme, Meta Platforms Ireland'ın uygulamasının veri minimizasyonu ilkesiyle uyumlu olup olmadığını incelemiştir. Mevcut tüm kişisel verilerin, zaman sınırlaması olmaksızın ve verilerin türlerine bakılmaksızın işlenmesi uygulaması, orantısız ve veri minimizasyonu ilkesiyle uyumsuz olarak değerlendirilmiştir.
- ABAD, bu kadar kapsamlı bir veri işleme faaliyetinin, ilgili kişilerin temel haklarına, özellikle de Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı'nın 7 ve 8. maddelerine göre özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin korunması hakkına ciddi bir müdahale teşkil etiğine hükmetmiştir.
- ABAD, , GDPR m.5/1(c)’e göre veri minimizasyonu ilkesinin, Meta Platforms Ireland gibi bir veri sorumlusunun tüm kişisel verileri zaman sınırlaması olmaksızın ve türlerine bakılmaksızın hedefli reklam amaçları için birleştirmesine, analiz etmesine ve işlemesine engel olduğuna hükmetmiştir.
- ABAD, GDPR m.9/2(e)’e göre kişinin kendi cinsel yönelimi hakkında kamuya açık bir açıklama yapmasının, platform operatörüne bu yönelimle ilgili başka verileri işlemesine, bu verileri birleştirip analiz etmesine ve kişiselleştirilmiş reklam amaçları için kullanmasına izin vermediğine hükmetmiştir.
- Karar’da kişisel veri işlemenin, özellikle kişiselleştirilmiş reklamın, bir iş modeli olması halinde ekonomik gerekliliklerin, sözleşmenin ifası için gerekli/zorunlu bir unsuru olarak kabul edilmeyeceği açıkça belirtilmiştir. ABAD, bu sonucu, işbu karar vesilesiyle veri minimizasyonu ilkesi açısından da bir kez daha tasdik etmiştir. Ayrıca Karar’da da özel nitelikli kişisel veri kavramının geniş yorumlanması gerektiğine bir kere daha vurgu yapılmıştır.
Karar’ın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
Saygılarımızla,
Zümbül Hukuk ve Danışmanlık